• Anasayfa
    • Home 1
  • Hakkımızda
    • About Us 1
  • Ekibimiz
    • About Us 1
  • Faaliyet Alanları
    • Practice
    • Single Practice 1
    • Single Practice 2
  • Makaleler
    • Team
      • Team
      • Single Attorny
    • Case Study
    • Other
  • İletişim
  • Anasayfa
    • Home 1
  • Hakkımızda
    • About Us 1
  • Faaliyet Alanları
    • Practice
    • Single Practice 1
    • Single Practice 2
  • Makaleler
    • Team
      • Team
      • Single Attorny
    • Case Study
    • Other
  • İletişim
  • Anasayfa
    • Home 1
  • Hakkımızda
    • About Us 1
  • Ekibimiz
    • About Us 1
  • Faaliyet Alanları
    • Practice
    • Single Practice 1
    • Single Practice 2
  • Makaleler
    • Team
      • Team
      • Single Attorny
    • Case Study
    • Other
  • İletişim
  • Anasayfa
    • Home 1
  • Hakkımızda
    • About Us 1
  • Ekibimiz
    • About Us 1
  • Faaliyet Alanları
    • Practice
    • Single Practice 1
    • Single Practice 2
  • Makaleler
    • Team
      • Team
      • Single Attorny
    • Case Study
    • Other
  • İletişim

Sağlık Hukuku

  • Anasayfa
  • -
  • Sağlık Hukuku
Sağlık Hukuku

Sağlık Hukuku (TIP Hukuku)

Ofisimiz, Sağlık Hukuku alanında karşılaşılabilecek tüm sorunlarla ilgili danışmanlık, iş ve dava takibi süreçlerinde hizmet vermektedir.

Sağlık Hukuku alanının konusunu genellikle, hastanın ve hasta yakınlarının mağduriyeti, maddi ve manevi tazminat davaları, hekimin sorumluluğu veya sorumsuzluğu, ölüm ile sonuçlanan tedavi süreçlerinin doğurduğu hukuki uyuşmazlıklar oluşturmaktadır.

Sağlık Hukuku ile ilgili düzenlemeler birçok kanun, yönetmelik ve tebliğlerle yapılmıştır.

Sağlık Hukuku

Sağlık Hukuku, bir ülkedeki tüm vatandaşların sağlık hizmeti talep etmesi ve bu hizmeti veren kişi, kurum ve kuruluş ilişkilerini düzenleyen hukuk dalıdır. Sağlık Hukukunun temelinde hasta hakkı kavramı yer almaktadır. Hastanın ilgili mevzuat kapsamında korunan hakları genel olarak tıbbi bakım hakkı, hastanın göreceği tedavi süreci hakkında bilgi sahibi olması, hasta onamı ve rızası, mahremiyet, özel hayata saygı ve şikâyet etme hakları olarak sıralanabilir.

Hastanın ve hasta yakınlarının bu haklarının bilincinde olması, Sağlık Hukuku anlamında oluşabilecek hasta mağduriyetlerinin açısından da önemli rol oynamaktadır. 

Sağlık Hukukunda genel olarak karşılaşılan alt dal, hastaya yapılan tıbbi müdahaleden doğan hukuki ve cezai sorumluluktur.

Tıbbi Malpraktis

Genel tanımı olarak Malpraktis hatalı tıbbi müdahaleden sonra sorumlu olan sağlık çalışanlarına karşı hukuki ve cezai yaptırımların genel tanımıdır. Tıbbi malpraktis ve hukuki sonuçların konusunda tedaviyi uygulamış olan hekimin meydana gelen zararda sorumluluğunun bulunup bulunmadığını mahkemece alınacak bilirkişi raporu ile tespit edilebilmektedir. Ayrıca Malpraktis ile ilgili mevzuatımızda herhangi bir yasa bulunmamaktadır.

Hekimin Sorumlu Olmadığı Komplikasyon Durumlar Nelerdir?

Hekimin uygulamış olduğu tedavi sürecinde her türlü özeni göstermesine ve tıbbi müdahalelerin tüm hukuka uygun bir şekilde tedavi sürecini tamamlaması halinde bazı durumlarda istenilen sonuçların alınamaması durumlar olabilir. Böyle durumlarda hekimin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen istemeyen sonuçlara komplikasyon denilmektedir. Komplikasyonun temeli meydana gelen zararın hekimin hukuki ve cezai sorumluluğunun olmadığını belirtmektedir. Tedavi süreci başlamadan önce hekimin tedavi olmak amacıyla gelen hastayı tüm detaylarını en ince ayrıntısına kadar bilgilendirme yapması gerekmektedir. Ayrıca Hekim uygulayacağı tedavi yöntemini seçerken seçmiş olduğu tedavi yönteminin hastaya ne gibi yararları ve zararları olacağını bildirmesi gerekmektedir. Hasta için en az riski olan yöntemi seçmesi hekimin yükümlülüğü altındadır.

Tazminat Davası

Tıbbi hata sonucunda açılacak olan tazminat tavası Malpraktis davasında davacı zarar gören kişidir. Zararı gören hastanın kendisi hastanın manevi zarar gören yakınları olabilmektedir. Tazminat kapsamında hatalı tedavi sonucunda hastanın durumunun kötüye gitmesi, uygulanmış tedavi sürecinde hastaya verilen ilaçların yan etkisi, organ kaybı, psikolojik sorunların meydana gelmesi vb. durumlar kısaca hastanın vefat durumunun haricinde talep edilebilecek tazminat taleplerinde tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücü kaybı, hastanın kendisinin organ kaybından meydana gelen durumlarda yakınlarının manevi tazminat taleplerinde bulunabilirler.

Yanlış tedavi sürecinin tamamlanması sonucunda hastanın ölümüne sebebiyet veren hallerde tazminat talepleri ölüme kadar gerçekleştirilmiş olan tedavi giderleri, ölüme kadar geçen süreçte çalışma gücünün kaybı, cenaze giderleri gibi maddi ve manevi tazminat talepleri bulunabilmektedir. Malpraktis ile ilgili mevzuatımızda herhangi bir yasa bulunmamaktadır.

Dava Kime veya Kimlere Karşı Açılabilir?

Tedaviyi uygulayan hekime veya hekimin bağlı olduğu hastaneye dava açılabilir yada her ikisine de dava açılabilmektedir.

Taksirle Yaralama ve Öldürme Suçları

Hekimin yapmış olduğu hata sonucu ölümün meydana gelmesi durumunda Türk Ceza Kanunun 85. Maddesinde; 

  1. Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 
  2. Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 
  3. Ölüm ile sonuçlanmaması durumunda sadece sakatlık veya ağırlaşma gibi durumlar söz konusu ise Türk Ceza Kanunu 89. Maddesinde; 
  4.  Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. 
  5. Taksirle yaralama fiili, mağdurun; a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, b) Vücudunda kemik kırılmasına, c) Konuşmasında sürekli zorluğa, d) Yüzünde sabit ize, e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına, Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır. 
  6. Taksirle yaralama fiili, mağdurun; a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, d) Yüzünün sürekli değişikliğine, e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine, Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. 
  7. Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. 
  8. Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz. Fıkraları yer almaktadır. 

 Sizin de yukarıda belirttiğimiz türde Sağlık Hukuku kapsamına giren bir hususta yaşadığınız bir ihtilaf veya destek almak istediğiniz bir husus varsa, bize iletişim kısmında bulunan numaralarımızdan veya Whatsapp hattımızdan ulaşarak danışmanlık hizmeti alabilir veya avukatlarımızla yüz yüze görüşmek için randevu oluşturabilirsiniz.

[Kod-Baslik]
[Kod-Baslik]

FAALİYET ALANLARIMIZ

  • Aile Hukuku
  • İcra İflas Hukuku
  • İş Hukuku
  • Tüketici Hukuku
  • Miras Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • Sigorta Hukuku
  • Tanıma ve Tenfiz Hukuku
  • Şirketler ve Ticaret Hukuku
  • Gayrimenkul Hukuku
  • Sağlık Hukuku

Kurumsal

  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Ekibimiz
  • Faaliyet Alanları
  • Makaleler
  • İletişim

Çalışma Saatlerimiz

  • Pazartesi - Cumartesi
  • 08.30 -18:00

İletişim

  • Adres:

    Marmara Mahallesi 9. Sokak Astro Rezidans A Blok No:2/32 Beylikdüzü / İstanbul

  • Telefon:

    0 (544) 316 25 54

  • E-posta:

    info@yildirimsoy.com

Yıldırım & Soy Hukuk Arabuluculuk Bürosu  © Copyright 2023 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir

Brunsia