Ofisimiz, terk nedeniyle boşanma davası alanında karşılaşılabilecek tüm sorunlarla ilgili danışmanlık, iş ve dava takibi süreçlerinde hizmet vermektedir.
Terk Nedeniyle Boşanma Davası ile ilgili düzenlemeler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda düzenlenmiştir.
Eşlerin evlilik sürecindeki birliği ve beraberliği devam ederken eşlerden birinin hayatlarını sürdükleri ortak konuttan isteyerek ve süreklilik arz edecek şekilde ayrılmış olma durumudur. Evlilik eşlere verilen en önemli yükümlülük şartların birisi, birlikte yaşama olgusudur. Fakat terk edilen eş, ortak konutu terk eden eşe bu gerekçeyi öne sürerek boşanması mümkündür. Ancak, dikkat edilmesi gereken bir hususta terk eden eşin ortak konuttan ayrılmış olması, tek başına terk nedeniyle boşanma davasını açmak için yeterli bir sebep değildir. Bu noktada ortak konutu terk eden eşin kusurlu olması, terk etme süresinin en az altı ay olması ve terk eden eşe ortak konuta geri dönmesi için çağrılarda bulunulması gerekmektedir. Terk nedeniyle boşanma davası Türk Medeni Kanununda düzenlenmiş olup özel boşanma nedenleri arasında yer almaktadır. Terke ilişkin olan şartlar, dava esnasında ispatlanırsa, hakim eşlerin boşanma kararı vermesi zorunludur.
Türk Medeni Kanunu madde 164- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.
Kanun maddesinde açıkça belirtildiği gibi ortak konuttan kovulmuş olan eş veya ortak konuta geri dönmesi engellenen eş, terk edilen eş konumunda olup terk nedeniyle boşanma davası açma hakkına sahiptir. Ayrıca diğer eşi terk etmesi için zorlayan veya ortak konuta dönmesi için haklı neden olmaksızın engelleyen eşin, terk nedeniyle boşanma davası açma hakkının olmadığı için reddedilecektir.
1. Terk Eden Eşin Haklı Bir Sebebi Bulunmamalıdır
Terkin geçerli bir sebep olabilmesi için haklı bir sebebin olmaması gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse eşin askere gitmesi, hastalığa yakalanması ve bunun için uzun bir süre hastanede tedavi görmesi, cezaevinde bulunması gibi nedenlerle veya diğer eşin can güvenliğini tehlikeye sokacak davranışlarda bulunmasından dolayı eşin evden ayrılması evi terk etmiş olma olgusu haklı bir sebebe dayandığından dolayı, kanun koyucu terkedilene, terk nedeniyle boşanma davası açma hakkı tanımamıştır. Yine kadının, eşi tarafından şiddet görmesi halinde uzaklaştırma kararı alınması da terk nedeniyle boşanma davası açma hakkı verilmemektedir.
2. Terk Etme Süresinin En Az Altı Ay Boyunca Devam Etmesi
Terk nedeniyle boşanma davasının açılabilmesi için davanın açıldığı tarihten önce ki son altı ay boyunca devam etmesi gerekmektedir. Bu altı aylık süreç içerisinde, samimi olmayan ortak konutu geri dönüşler ve ardından tekrar evden ayrılma durumları, hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmektedir. Böyle durumların varlığı halinde terk süresinin herhangi bir kesintiye uğramadan hesaplamalar yapılmaktadır.
3. Eşler Arasında Ayrılık Kararının Olmaması Gerekmektedir
Türk Medeni Kanunu eşlere sadece boşanma davası için hak tanımamıştır. Tarafların birbirinden uzaklaşıp tekrar düşünmeleri için mahkemenin belirlemiş olduğu şartlar dahilinde ayrılık kararı verilebileceğini de öngörmüştür. Tarafların boşanmak yerine ayrılık davası açarak bir ila üç yıl arasında mahkeme kararı sonucu ayrı kalabilirler. Böyle bir durumun olması halinde terk nedeniyle boşanma davası açılamaz.
4. Davet Edilen Konut Uygun Olmalıdır
Evi terk eden eşe ihtar çekilmesinden sonra, eşlerin beraber seçtiği, bağımsız bir konuta çağırılması gerekmektedir. Davet edilen evin ihtar talebinden en az dört ay öncesinden hazır olması gerekmektedir. Konut içerisinde günlük yaşamsal faaliyetlerin gerçekleşeceği düzeyde eşyalar, yiyecek ve içecekler gerekiyorsa yakacak bulunmalıdır. Ayrıca konut yüksek mahkeme kararlarında da belirtildiği gibi manevi bağımsızlığa sahip olmalıdır.
5. İhtarın Haklı ve Samimi Olması Gerekmektedir
Yargıtay kararlarında görüldüğü üzere terk edilen eşin ihtarı samimi olmalıdır. Eşine şiddet uygulayan veya terk eden eşin eve geri dönmesini engellemek için evin kilidini değiştirmek geri dön ihtarı için geçerli kabul edilmemektedir.
Terk edilen eş, terk eden eşin yapmış olduğu kusurlu davranışları affetmiş olması gerekmektedir.
Boşanma davasında görevli ve yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya dava açılmadan önce son altı ay boyunca birlikte yaşadıkları yer olan aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi, aile mahkemesi sıfatıyla davaya bakmakla görevlidir.
Boşanma davasının açılabilmesi için terk tarihinden itibaren en az dört ay sonunda terk eden eşe ihtar gönderilmeli ve ihtarın terk eden eşe tebliğinden itibaren iki ay geçtikten sonra boşanma davası açılabilir.
Yani terk tarihinden itibaren altı aylık süreç geçmeden boşanma davası açılamaz.
Evden kovulan eşin evi terk etmiş olması sayılmaz. Yani evden kovulduğu için evi terk eden eşin aleyhine terk nedeniyle boşanma davası açılamaz.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/3025 E. 2020/6823 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle erkeğe kusur olarak yüklenen babasının evine dönen kadını almaya erkeğin gitmemesi, erkeğin ailesinin gitmesi vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinin, yine de mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusur durumları dikkate alındığında erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre erkeğin, davacı-davalı kadının davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2- Erkeğin kendi davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Terk sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için, ayrılık en az dört ay sürmüş ve bu durumun devam ediyor olması gerekir. Bu sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz (TMK m.164). Toplanan delillerden, davacı-davalı kadının 26.05.2016 tarihinde müşterek haneden ayrıldığı, ihtarın ise 27.09.2016 tarihinde, kanunda öngörülen (TMK m.164/1) dört aylık süre dolduktan sonra istenildiği anlaşılmaktadır. Olayda bu şarta uyularak ihtar istenmiştir. Terk ihtarı davacı-davalı kadına 05.10.2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen kanunda öngörülen iki aylık süre dolmadan birleşen davanın 06.10.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan davalı-davacı erkeğin terke dayalı boşanma davasını kanunda öngörülen iki aylık süre dolmadan açtığı için reddi gerekirken, ihtarın samimi olmaması nedeniyle reddi doğru olmamıştır. Davalı-davacı erkeğin terke dayalı boşanma davasının reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan, hükmün, kocanın boşanma davasının reddine yönelik gerekçesi düzeltilmek suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2).
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, davalı-davacı erkeğin terk hukuki sebebine dayanan davasının reddine yönelik gerekçesinin düzeltilmek suretiyle, kadının davası yönünden ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.12.2020 (Çrş.)
Sizin de yukarıda belirttiğimiz türde terk nedeniyle boşanma davası kapsamına giren bir hususta yaşadığınız bir ihtilaf veya destek almak istediğiniz bir husus varsa, bize iletişim kısmında bulunan numaralarımızdan veya Whatsapp iletişim hattımızdan ulaşarak danışmanlık hizmeti alabilir veya avukatlarımızla yüz yüze görüşmek için randevu oluşturabilirsiniz.
1.Terk Nedeniyle Boşanma Davası Nedir?
Evlilik birliğinin, eşlerden birinin terk etmesiyle sona ermesidir.
2.Dava Açmadan Önce İhtar Çekmek Zorunlu mu?
Terk nedeniyle boşanma davası açılmadan önce, terk eden eşe ihtar çekilmesi zorunludur. İhtar eşin terk etmesinden sonra 4 ay içinde çekilmesi gerekir.
3.Terk Eden Eşe İhtar Kimler Çekebilir?
Hakim, noter.
4.Terk Eden Eşin Yerleşim Yeri Bilinmiyorsa Ne Olur?
Böyle bir durum ihtar ilan yoluyla yapılması gerekmektedir.
5.Terk Nedeniyle Boşanma Davası Ne Zaman Açılmalıdır?
Terk nedeniyle boşanma davası ihtar ve ihtar sonrasında ki sürelerin tamamlanmasıyla açılabilir yani eş terk ettikten 6 ay sonra açılabilir.
6.Terk Nedeniyle Boşanma Davası Hangi Mahkemede Açılır?
Aile mahkemesinde açılması gerekmektedir.
7.Terk Nedeniyle Boşanma Davası Açılırken Aynı Zamanda Genel Boşanma Sebebiyle de Açılması Mümkün mü?
Hem terke dayalı hem de genel sebepten olan evliliğin temelden sarsılması nedeniyle beraber açılması mümkündür.
8.Terk Mutlak Bir Boşanma Nedeni midir?
Evet. Mutlak bir nedendir.
9.Terk Nedeniyle Boşanma Davasının Sonucunda Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde ki Katılma Alacağına Bir Etkisi Olur mu?
Herhangi bir etkisi olmaz.
10.İhtarda Neler Yazmaktadır?
2 ay içerisinde ortak konuta geri dönmesi gerektiğini ve ortak konuta dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarılarda bulunulur.
Pazartesi - Cumartesi
08.30 -18:00
Adres: Marmara Mh. 9. Sokak Astro Rezidans A Blok No:2/32 Beylikdüzü/İstanbul
Telefon: 0 (212) 999 30 23
Yıldırım & Soy Hukuk Bürosu © Copyright 2022 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir