İş kazası herhangi bir işte çalışan işçinin, bazı durumlar sonucu bedenen veya ruhen yaşadığı kazaya denilmektedir. İş kazası 3 iş günü içerisinde, işveren tarafından gerekli kurumlara bildirilmelidir. Eğer iş kazası, başka bir yerde meydana gelirse, işveren bu kazayı öğrendiği andan itibaren süreç başlamaktadır. İşveren kazayı bildirmemişse, kazaya uğrayan işçi bildirmelidir. İş yerinde meydana gelen kaza, staj gören öğrenci, yüksek öğrenim gören stajyer veya çırak tarafından oluşmuşsa, öğrenim gördüğü yere bildirilmelidir. İş kazası olduğunda öncelikle işçinin tedavisi yapılmalıdır.Tedavi süresinden sonra ise iş göremezlik süreci için ödenek ödenmektedir. Eğer maluliyet gibi bir durum varsa tespit edilir. Maluliyet durumu %10 oranının üzerindeyse maluliyet aylığa bağlanmaktadır. İş kazası yanlış veya eksik bildirilirse, bu süreç için ödenen ödenek yersiz bulunursa işverenden verilen ödenek tahsis edilmektedir.
Bazı durumlarda geçirilen kazalar, iş kazası niteliği taşımamaktadır. Kazanın, iş kazası olarak sayılabilmesi için;
Bu şartlar kazaların iş kazası olması için gereken şartlardır. Çalışırken geçirilen kalp krizi önceden tamamen iş kazası sayılmaktaydı. Fakat bu durum biraz değişikliğe uğramıştır. İşçinin iş sırasında veya öncesinde arkadaşları ya da patronuyla tartışma yaşaması ve sonrasında kalp krizi geçirmesi iş kazası olarak sayılmaktadır. Sigortalı çalışanın, iş yerinde ve iş sırasında intihar etmesi durumu da hukuken iş kazası olarak sayılmaktadır. İntiharın iş kazası nedeniyle olup olmadığına bakılmaz. İş yerinde yapıldığı için kaza olarak nitelendirilmektedir. İşçi, işveren tarafından başka bir yere gönderilmişse ve bu sırada başına bir kaza gelmişse bu durumda iş kazası olarak sayılmaktadır. Ayrıca günümüzde bir çok firmanın işçilerine sunduğu servis hizmeti vardır. Bu servisler, işçilerin evinden iş yerine ve iş yerinden evine getirilip götürülmesinde kullanılmaktadır. Servis aracının yaptığı kaza sonucu, işçiler zarara uğrarsa iş kazası olarak sayılacaktır.
Sigortalı olarak çalışan kişinin, çalıştığı ortamda veya işveren tarafından görevinden başka bir yere gönderilmesi sonucunda, gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması, yapılan iş için gerekli ekipmanın bulunmaması veya herhangi bir nedenden dolayı iş saatleri içerisinde geçirdiği kazalara iş kazası denilmektedir.Kalp krizi, intihar, dışarıda meydana gelen kazaların nedeni araştırıldıktan sonra iş kazası niteliğine girip girmediği belirlenmektedir. İş kazası olduktan sonra, işveren veya kazaya uğrayan işçinin 3 gün içerisinde kazayı bildirmesi gerekmektedir.
İşveren kazayı gerekli yerlere bildirdikten sonra, kaza durumuna göre maluliyet oranında işçiye ödenek ödenmektedir. Maluliyet oranı %10’dan fazlaysa maluliyet aylığı bağlanmaktadır. Fakat kaza yanlış veya eksik olarak bildirilirse ve ödenek için yeterlilik bulunmazsa, ödenen ödenek iş verenden tahsis edilmektedir. İş kazası sonucunda kazaya uğrayan işçi tazminat davası açabilir. Bunun yanı sıra eğer can kaybı durumu varsa, ölen kişinin ailesi işverene tazminat davası açabilmektedir. Kazanın meydana geldiği andan itibaren yapılması gerekenler şu şekildedir;
Eğer bu kaza bildirilmezse, bildiriyi yapmayan kişi hakkında tahkikat başlamaktadır ve bu süreçte sorumlulukları elinden alınabilir. Ayrıca bu kazanın bildirilmesi için verilen sürenin dolmaması gerekmektedir. İş kazasında, işçinin yaralanması ve özellikle ölümünde, ilgili birimler gerekli soruşturmayı yapmakta ve işverenin aleyhine ceza davaları açabilmektedir. Bedenen veya ruhen zarar gören işçinin maddi tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. Ölüm halinde;
Günümüzde, güvenlik önlemlerinin alınmaması, gerekli ekipmanın olmaması, işçilerin güvenliğinin sağlanamaması gibi nedenlerle veya iş yerinde bazı nedenlerden dolayı meydana gelen kazalar oldukça artmıştır. Bu kazalara iş kazası denilmektedir. Sürekli artan bu kazaların engellenmesi için güvenlik hizmetleri de arttırılmaktadır. İş kazalarının gerekli yerlere bildirilebilmesi için işçinin sigortalı olarak çalışması gerekmektedir. Aksi durumda kanunlara aykırı işçi çalıştırılmaktadır. Öncelikle işçinin tedavisi yapılır. Daha sonra ise kaza ile ilgili kaza raporu hazırlanmaktadır. Bu rapora göre iki kişi şahit olarak yazılır ve imzası alınır. Ardından kaza iş yerinin bağlı olduğu birimlere (emniyet, jandarma) ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmektedir. işçinin uğradığı kayıp tespit edilir ve maluliyet oranına bağlı olarak ödenek ödenir. Fakat bazı kazalarda işçi veya ailesi tarafından maddi ve manevi tazminat davaları açılabilmektedir.
İş kazasında işçinin yaralanması veya ölmesi durumunda, gerekli birimler işverenin aleyhine bazı davalar açabilmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu, işverene bazı rücu davaları açma hakkına sahiptir. Ceza soruşturmaları ve ceza davaları, hem maddi hem de manevi tazminat davası, SGK tarafından açılan rücu davaları bu davalar içerisinde yer almaktadır. İşçi bedenen veya ruhen zarara uğramışsa; kazanç kaybı, tedavi gider ve masrafları, çalışma gücünün azalmasıyla ortaya çıkan maddi kayıplar, ekonomik durumun sarsılmasından soğan kayıplar için işçi tarafından işverene dava açılmaktadır. Ayrıca ölüm durumunda ise, büyük kayba uğrayan aile üyeleri işverenin aleyhine maddi tazminat davası açabilmektedir. Bu davaların açılmasında gerekli olan ve en önemli niteliğe sahip olan belge ise Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından düzenlenen tutanaklardır. Eğer işçi cismani zarara uğrarsa, manevi tazminat açma hakkı da bulunmaktadır. Yine aynı şekilde, eğer işçinin ölümü söz konusuysa aile üyeleri ve mirasçılar manevi tazminat davasını işverene karşı açabilirler. Bu davaların sonuçlarını etkileyen en önemli belge, Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişleri tarafından incelenen ve hazırlanan belgelerdir. Bu belgelere göre yetkili veya görevli mahkemelerde dava açılabilmektedir. Belgede yazılan bilgiler neticesinde hakim davanın sonuçlanmasını sağlar.
Sigortalı işçinin, iş yeri sınırları içerisinde, iş yeri dışında ya da işverenin dışarıda verdiği görevi yerine getirirken meydana gelen kazalara iş kazası denilmektedir. Bu oldukça geniş bir kavramdır. Olayın iş kazası sayılabilmesi için, işçinin bedenen zarara uğramasına gerek yoktur. İş kazası sonucunda ortaya çıkan ruhsal hastalıklar da iş kazasına girmektedir. İş veren işçisini başka bir yere başka bir iş için göndermişse ve bu sırada kaza meydana gelmişse bu da iş kazası sınıfına girmektedir. Ayrıca kazanın iş kazası sayılabilmesi için, hemen kaza anında bir zarara uğramasına gerek yoktur. Sonradan kaza doğrultusunda ortaya çıkan bedenen veya ruhsal rahatsızlıklarda doktor rapor hazırlar ve kaza bu kapsama girmektedir. İş kazası sırasında yapılması gereken işçiye müdahaledir. Daha sonra işveren gerekli birimlere bilgi verir. Eğer bu bilgiyi patron vermiyorsa kaza geçiren işçi veya şahitlik eden işçiler de bu durumu bildirebilir. Daha sonra kaza SGK’ya bildirilir. Buradan gelen müfettişleri olayı araştırır ve iş kazası olup olmadığına bakılır.
İş yerine gelen müfettişler, gerekli incelemeleri yaptıktan sonra olayın iş kazası olup olmadığına karar vermektedir. Eğer kaza iş kazası sınıfına giriyorsa, tedavi süresinde iş göremezlik ödeneği ödenmektedir. Maluliyet durumu varsa ve bu durum %10’un üzerindeyse maluliyet aylığı bağlanmaktadır. Kaza sırasında durumu gören işçiler varsa, müfettişleri bu konuda bilgilendirmelidir. Kaza sonrasında, işçinin durumuna bağlı olarak ne kadar istirahat etmesi gerektiğine hastaneler karar vermektedir. İstirahat süresi 6 haftayı geçiyorsa ve işveren işçiyi çıkartmak istiyorsa, tazminatını vermek zorundadır. İş kazası sonucunda bedenen veya ruhen zarara uğrayan işçi, işverene karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilmektedir. Ayrıca bazı durumlarda, SGK da işverenin aleyhine rücu davası veya ceza davası açabilmektedir. Eğer işçi de can kaybı yaşanmışsa, işçinin ailesi ve mirasçıları işverene karşı tazminat davası açma hakkına sahiptir. Müfettişlerin hazırladığı tutanak, bu davalarda en önemli belge niteliğindedir. Bu tutanak mahkemeye iletilir ve tutanakta yer alan bilgilere göre tazminat davası sonuçlanmaktadır.
Pazartesi - Cumartesi
08.30 -18:00
Adres: Marmara Mh. 9. Sokak Astro Rezidans A Blok No:2/32 Beylikdüzü/İstanbul
Telefon: 0 (544) 316 25 54
Yıldırım & Soy Hukuk Arabuluculuk Bürosu © Copyright 2023 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir