Yıldırım&Soy Hukuk Bürosu
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Ekibimiz
  • Faaliyet Alanları
  • Makaleler
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Ekibimiz
  • Faaliyet Alanları
  • Makaleler
  • İletişim
Yıldırım&Soy Hukuk Bürosu
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Ekibimiz
  • Faaliyet Alanları
  • Makaleler
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Ekibimiz
  • Faaliyet Alanları
  • Makaleler
  • İletişim

Hizmet Tespiti Davası, Dava Açılmasının Şartları ve Hizmet Tespitinin EYT'Ye Etkisi Nedir ?

  • Anasayfa
  • -
  • Hizmet Tespiti Davası, Dava Açılmasının Şartları ve Hizmet Tespitinin EYT'Ye Etkisi Nedir ?
Hizmet Tespiti Davası, Dava Açılmasının Şartları ve Hizmet Tespitinin EYT'Ye Etkisi Nedir ?
Av. Kemal YıldırımAv. Kemal YıldırımAv. Ziya SoyAv. Ziya Soy16.03.2023

Hizmet Tespiti Davası Dava Açılmasının Şartları ve Hizmet Tespitinin EYT'Ye Etkisi Nedir ?

Bir çalışanın veya işverenin, iş ilişkisinde bulundukları dönem boyunca gerçekleştirdikleri işleri ve bu işler karşılığında ödenmesi gereken ücretleri tespit etmek için açtığı bir davaya verilen isimdir.

Bu dava genellikle işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklarda kullanılır. Örneğin, bir işçi işverenine belirli bir süre boyunca çalıştığını ancak ücretinin eksik ödendiğini iddia edebilir. İşveren ise işçinin iddiasını kabul etmez ve çalışanın ne kadar süre boyunca çalıştığına veya ne kadar ücret aldığına dair doğru bir hesaplama yapmak için hizmet tespiti davası açılabilir.

Hizmet tespiti davası, iş mahkemelerinde görülür ve işçi veya işveren tarafından açılabilir. Dava sonucunda, mahkeme çalışanın veya işverenin gerçekleştirdiği işleri tespit eder ve ödenecek tutarın belirlenmesine karar verir.

Hizmet tespiti davaları EYT yasasından sonra ayrıca önem kazanmıştır. EYT yasası gereği 9 Eylül 1999 tarihinden önce sigorta başlangıcı olan kişiler kadınlarda 20 yıl erkeklerde 25 yıl prim gün sayısını doldurmak koşulu ile emekli olabilmektedir. 

Hizmet Tespiti Davası İle SGK Başlangıç Tarihi Değiştirilebilir mi ?

Bu durumda 9 Eylül 1999 öncesinde çalışma hayatına başlayan ancak SGK bildirimi yapılmayan kişiler resmiyette SGK başlangıcı 1999 öncesi olmadığından EYT ten yararlanamamakta ve mağdur olmaktadır. 1999 öncesi fiiliyatta çalışan ancak işyeri tarafından SGK girişi yapılmayan bu kişilerin hizmet tespiti davası açarak SGK başlangıç tarihini geriye dönük olarak değiştirebilmeleri mümkündür. 

Hizmet Tespiti Davası Açılması İçin Gerekli Belgeler Nelerdir ?

Hizmet tespiti davası açabilmek için öncelikle kişinin 1999 öncesinde o işyerinde çalıştığını yazılı delillerle ispat etmesi gerekmektedir. İş hukukunda her zaman yazılı delil aranmamakta çoğu zaman tanık beyanları ile netice alınabilmektedir. Ancak hizmet tespiti davasının bir tarafı da SGK yani kamu olduğu için bu davalarda iddia edilen olgunun ispatı noktasında diğer iş davalarına göre çok daha sıkı şartlar aranmaktadır. En önemli belgelerinden biri iş yeri giriş bildirgesi ve ücret bordrosudur. Bu davayı açabilmek için işveren tarafından imzalanmış işe giriş bildirgesi veya ücret bordrosu olması gerekmektedir. 

Hizmet Tespiti Davaları Tanık Dinletilerek Kazanılabilir mi ?

Davada yukarıda belirtilen yazılı belgelerin olması da tek başına yeterli değildir. Bununla birlikte kişinin o işyerinde çalıştığını doğrulacak tanık beyanları gerekmektedir. Bu tanıkların özellikle bordro tanığı olması davanın ispatı açısından çok önemlidir. Bordro tanığı o tarihlerde aynı işyerinde çalışmış olan kişilerin tanıklık yapması demektir. Davacının talebi olmasa bile çoğu zaman bu kişiler mahkeme tarafından resen seçilerek tanık olarak dinletilmektedir. Davayı açacak kişinin iş yerinde tek çalışan olduğu dolayısıyla bordro tanığı ile ispat edemediği durumlarda olabilmektedir. Davacının iş yerinde tek çalışan olduğu böyle durumlarda da komşu işyeri tanıklığına başvurulmaktadır. Bu da davacıyı işe girerken ve işten çıkarken gören yakın işyeri çalışanlarının davacının o işyerinde çalıştığı hususunda tanıklık yapmasıdır. Yazılı belgeler ve tanık delillerinin tamamı toplandıktan sonra iş mahkemesi hakimi tarafından davacının o işyerinde çalıştığına kanaat getirilirse davanın kabulüne karar verilecektir. 

Hizmet Tespiti Davası Kazanılırsa EYT'den Emekli Olunabilir mi ?

Hizmet tespiti davasını kazanılması durumunda sigortalılık başlangıç tarihi 1999 öncesi olarak değiştirileceğinden, bu kişilerin EYT’den yararlanarak, kadınlarda 20 yıl erkeklerde 25 yıl prim gün sayısını doldurmak koşulu emekli olması mümkündür.

Hizmet Tespiti Davası Açmak İçin Bir Süre Var Mıdır ?

Normalde hizmet tespiti davaları 5 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Yani çalışılan tarihten itibaren 5 yıl içinde bu davanın açılmaması halinde dava açma hakkı sona ermektedir. Ancak bu 5 yıllık sürenin istisnaları bulunmaktadır. 

Hizmet Tespiti Davasında Hak Düşürücü 5 Yıllık Süre İstisnaları Nelerdir ?

Normalde hizmet tespiti davaları 5 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Yani çalışılan tarihten itibaren 5 yıl içinde Hizmet tespit davalarına ilişkin yukarıda belirtilen hak düşürücü süre mutlak nitelikte değildir. Yargıtay 10. ve 21. Hukuk Dairelerinin süreklilik kazanmış kararlarına göre:

  1. Müfettiş durum tespit tutanağı ya da tahkikat raporlarıyla çalışma tespit edilmişse,
  2. Asgari işçilik incelemesi neticesinde işverenden sigortalının primleri Kurumca icra yoluyla tahsil edilmişse,
  3. İşveren imzalı ücret tediye bordrosunda sigortalıdan sigorta primi kestiğini açıkça gösterdiği halde sigorta primini Kuruma yatırmamışsa,
  4. Sigortalı durumunda iken memurluğa geçmiş olursa,
  5. İşe giriş bildirgesi Kuruma süresinde verilmiş; fakat bordrosu ve primi SGK’ya intikal ettirilmemişse,
  6. İşçilik hakları tazminatlarına (ihbar, kıdem tazminatı, ücret alacağı vs.) ilişkin aynı döneme ait kesin hüküm niteliğini taşıyan yargı kararları varsa, hizmet tespit davaları zamanaşımına uğramaz.

5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmaya kişiler kadınlarda 20 yıl erkeklerde 25 yıl prim gün sayısını doldurmak koşulu cağı, hak düşürücü sürenin kesilmesi ve durmasının mümkün değildir. 

bu davanın açılmaması halinde dava açma hakkı sona ermektedir. Ancak bu 5 yıllık sürenin istisnaları bulunmaktadır. 

Hizmet Tespit Davasında Arabuluculuk

İş Kanunumuzda hizmet akdinden doğan bazı davalar arabuluculuk dava şartına tabidir. Bu davalar arabulucuya başvurulmadan açılamaz. Ancak hizmet tespit davası niteliği gereği kamu düzeni ile ilgili davalardan olduğu için arabuluculuk kapsamında değildir. Bu sebeple dava açılmadan önce arabulucuya başvurmak zorunlu değildir.

Hizmet Tespiti Davaları Ne Kadar Sürmektedir ?

Hizmet tespiti davalarının süresi, davanın açıldığı mahkemenin yoğunluğuna göre değişmekle birlikte 6 ay ile 2 yıl arasında değişmektedir. 

Hizmet Tespiti Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Hizmet tespiti davası iş mahkemelerinde açılır ve görülür. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesine göre, dava açıldığı tarihte dava olunanın ikametgâhı sayılan yer mahkemelerinde açılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de görülebilir. Uygulamada hizmet tespiti davası, davalılardan birisinin ikametgahı veya davacının sigorta işlemlerini yapmaya yetkili SGK Kurum Şubesinin bulunduğu İş Mahkemelerinde de görülebilir.

Hizmet Tespit Davasında Yargıtay Kararları

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/9977 Esas, 2023/9701 Karar “ 506 Sayılı Kanun’un 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. “

YARGITAY HGK 2020/10-681E. 2023/1086K. “Bu durumda 01.10.2008 tarihinden önceki döneme ilişkin hizmet tespiti uyuşmazlıklarında 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu (506 Sayılı Kanun); bu tarihten sonraki dönem bakımından ise 5510 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekecektir.

Belirtilen amaca yönelik davaların yasal dayanaklarından 506 Sayılı Kanun’un 79. maddesinin 10. fıkrasında “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilmeyen sigortalıların hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak hizmet tespiti isteyebilecekleri” düzenlemesine; 5510 Sayılı Kanun’un 86. maddesinin 9. fıkrasında ise “Aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır” hükmüne yer verilmiştir.

Bilindiği üzere belli bir dönemdeki çalışmaların tespiti istemini içeren hizmet tespit davası, dava dilekçesinde açıkça belirtilmiş olmasa da 506 Sayılı Kanun’un 79. maddesinin 10. fıkrasında da (5510 Sayılı Kanun’un 86/9. maddesi) düzenlendiği üzere özünde prime esas kazançlarının ve prim ödeme gün sayılarının tespiti talebini de içermektedir. Mahkemenin hizmet tespitine ilişkin ilamı ise işverenin Kuruma vermediği bildirgeler yerine geçecek belge niteliğindedir. Bu nedenle mahkeme dava sonunda vereceği kararda tespit edilen dönem için aylar itibariyle prim ödeme gün sayıları ile 506 Sayılı Kanun’un 77. maddesine (5510 Sayılı Kanun’un 86. maddesi) göre hesaplanacak olan “o dönemdeki” bir günlük ücreti de belirtecektir.”

YARGITAY10.HD2022/6927 E. 2023/9824 K.“Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 Sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.

Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.”

YARGITAY 10.HD Esas: 2023/ 2441Karar: 2023 / 9791 “Davalının davacıyı yurt dışı işyerinde çalıştırdığı sabittir. Davacının işvereni de Türk Mevzuatına tabi olan davalıyı hizmet tespitinde davalı göstererek dava açmasında hukuki yararı vardır. Hizmetin tespiti yapılmalı, ancak uzun veya kısa vadeli sigorta kapsamında kaldığını davalı kurum değerlendirilmelidir. Vazgeçilmez ve kamu düzeninden olan sosyal güvenlik hakkını ortadan kaldıracak şekilde, topluluk sözleşmesi kapsamında bildirilmeyen yurt dışında çalışan Türk vatandaşının hizmet tespitini isteyemeyeceğini belirtmek hukuki değildir.

Kaldı ki mevzuata uymayan davalı işverendir. Hukuk, kurallara uyulmadan yapan işlemleri kabul etmemelidir. Kararın onanması gerekirken, bozulmasına karar verilmesi isabetli değildir. Bu nedenle çoğunluğun bozma gerekçesine katılınmamıştır.”

YARGITAY 10.HD Esas: 2022/4111 Karar:2022/8459 “Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren geçici 7. maddesi gereğince 506 Sayılı Kanun’un 79/10. ve 5510 Sayılı Kanun’un 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur.

Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.”

Sizin de yukarıda belirttiğimiz türde hizmet tespiti kapsamına giren bir hususta yaşadığınız bir ihtilaf veya destek almak istediğiniz bir husus varsa, bize iletişim kısmında bulunan numaralarımızdan veya whatsapp iletişim hattımızdan ulaşarak danışmanlık hizmeti alabilir veya avukatlarımızla yüz yüze görüşmek için randevu oluşturabilirsiniz.

[Kod-Baslik]
[Kod-Baslik]

MAKALE KATEGORİLERİ

  • Güncel Makaleler
  • Aile Hukuku Makaleleri
  • Ceza Hukuku Makaleleri
  • İcra Hukuku Makaleleri
  • İş Hukuku Makaleleri
  • Gayrimenkul Hukuku Makaleleri
  • Miras Hukuku Makaleleri
  • Ticaret Hukuku Makaleleri
  • Bilişim Hukuku Makaleleri
  • Vergi Hukuku Makaleleri
  • Sigorta Hukuku Makaleleri
  • Tüketici Hukuku Makaleleri
  • İdare Hukuku Makaleleri

SON MAKALELER

ETİKETLER

Yıldırım & Soy Hukuk Bürosu

 

Kurumsal

  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Ekibimiz
  • Faaliyet Alanları
  • Makaleler
  • İletişim

Çalışma Saatlerimiz

Pazartesi - Cumartesi

08.30 -18:00

İletişim

Adres: Marmara Mh. 9. Sokak Astro Rezidans A Blok No:2/32 Beylikdüzü/İstanbul

Telefon: 0 (212) 999 30 23

Yıldırım & Soy Hukuk Bürosu  © Copyright 2022 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir

Brunsia Web Architects
[Kod-Blog-Baslik]
[Kod-Blog-Baslik]
[Kod-Blog-Tarih]
\
  • [Kod-Adi]