Ofisimiz, Çocuk Teslimine Muhalefet konusunda karşılaşılabilecek tüm sorunlarla ilgili danışmanlık, iş ve dava takibi süreçlerinde hizmet vermektedir.
Çocuk Teslimine Muhalefet ile ilgili düzenlemeler, 2004 sayılı İcra İflas Kanununda düzenlenmiştir.
Çocuk göstermeme suçu günümüzde sık sık karşımıza çıkan durumlar arasında yer almaktadır. Evlilikler de taraflar arasında yaşanan çatışmaların çocuklara yansıtılmaması gerektiğini çoğu zaman unutuyoruz. Her ne kadar taraflar arasında yaşanan bu tatsız olaylardan çocukları uzak tutmak gerekse de çocuklar bu çatışmaların arasında kalabiliyor çoğu zaman. Bu durum çocuklar açısından sağlıksız süreçler geçirilmesine ve psikolojik travmalara neden olabiliyor. Kanun koyucu ebeveynler arasında yaşanan çatışmaların çocuk üzerinde olumsuz etkiler bırakmaması için çocuk yararına birtakım önemler almıştır.
On sekiz yaşından küçük çocukların haklarının tamamına velayet denir. Boşanma aşamasında olan çiftlerin müşterek çocuklarının olması durumunda, çocukların velayeti dava süresince geçici olmak şartıyla taraflarda birisine verilir. Hakim ise çocuğun/çocukların velayetine ilişkin geçici önemler alır.
Boşanma davasının süreci devam ederken mahkeme, alanında uzmanlaşmış olan pedagog vasıtasıyla bir rapor hazırlanmasını talep eder. Söz konusu olan bu raporun konusu çocuğun hangi ebeveynde kalırsa çocuğun yüksek menfaati için daha uygun olacağıdır. Rapor hazırlandıktan sonra mahkemeye sunulur. Uzman pedagog tarafından hazırlanmış olan rapor incelenerek hangi ebeveynde çocuğun velayeti kalacağı konusunda karar verilir.
Velayet hakkı yalnızca anne ve babaya ait olan bir haktır. Başka hiç kimseye bu hak tanınmamıştır.
Evlilik süreci devam ederken anne veya baba çocuğu kaçırabilir. Kaçırılan çocuğun nerede olduğunu bilemeyen anne veya baba çocuğu ulaşamıyor. Bazı zamanlarda ise boşanma davası süreci devam ederken velayeti kendisinde olan taraf, diğer taraftan müşterek çocuğu kaçırabiliyor, görüş günlerinde çocuğu göstermiyor. Boşanma davası sonuçlandıktan sonra görüş günlerinde çocuğun velayeti kalan taraf diğer tarafa çocuğu etmeyebiliyor. Bu gibi durumların yaşanması halinde hem çocuk için hem de velayet verilmeyen taraf için zor günler yaşanabiliyor.
Çocuk göstermeme suçu İcra İflas Kanunu 341. Maddesinde çocuk teslimi emrine muhalefet başlığı altında düzenlenmiştir. Kanun koyucu yargının kararını yerine getirmeyen veya yerine getirilmesine engel olan taraf için altı aya kadar tazyik hapsiyle cezalandıracağını bildirmiştir.
Çocuk teslimi emrine muhalefet suçunun işlenmesi için ilk olarak mahkeme tarafından verilen şahsi ilişki kararı olması gerekmektedir. Aile mahkemesi tarafından verilecek olan ara karar veya nihai karar sonucundan velayet hakkı verilmeyen taraf ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasına karar verilecektir. Söz konusu mahkeme tarafından verilmiş olan karara uyulmaması halinde çocuk göstermeme suçu meydana gelecektir.
Çocuğun gösterilmemesi üzerine çocuğun teslim edilmesi kararın icra amacıyla icra takibi başlatılmış olması gerekmektedir. İcra İflas Kanunu 25. Maddesine göre çocuk teslimi için başlatılan takibin yasal süresi içinde çocuğu teslim etmekle yüküm olan ebeveynin haklı bir nedeni olmaksızın çocuğu teslim etmemiş olması gerekmektedir. Böyle durumlarla karşı karşıya gelen taraf icra memurları tarafından çocuğun gösterilmediği daire tutanak düzenletir. Bu durum üzerine İcra İflas Kanunu 341. Maddesi gereğince şikayet etme hakkına sahip olacaktır.
Çocuk göstermeme suçunda görevli olan mahkeme İcra Ceza Mahkemesidir. Çocuk teslimine ilişkin ilamın icrasını yerine getirmeyen ebeveyn hakkında üç ay içerisinde şikayette bulunabilir.
Çocuk göstermeme suçunda yetkili mahkeme ise icra takibinin başlatıldığı yer olan icra dairesinin bağlı bulunduğu İcra Ceza Mahkemesidir.
Velayet hakkını alan taraf boşandıktan sonra tekrardan başkasıyla evlenmesi halinde velayetin değiştirilmesi için tek başına bir neden değildir. Velayetin değiştirilmesi nedenlerinden örnek verecek olursak eğer velayet hakkını alan taraf çocuğu ihmal etmesi, yükümlülüklerini yerine getirmemesine yol açabilir. Yeniden evlenmek velayetin değiştirilmesine sebebiyet vermez. Ancak üvey anne ve babanın çocuğa nasıl bir davranışta bulunacağı veya çocuğun birlikte yaşamak istememesi gibi durumlarda velayetin değiştirilmesi durumu olacaktır.
Velayetin değiştirilmesi veya boşanma davalarında çocuğun hangi ebeveynde kalması gerektiğine dair çocuğun yüksek menfaatine uygun olarak belirlenmesi gerekmektedir. Çocuğun velayetini alan veya alacak olan kişi ebeveynden şiddet görme ihtimalini hakim göz önünde bulundurarak ona göre karar vermelidir.
Velayet kararı verilirken çocuğun yaşı büyük önem arz etmektedir. Milletlerarası Çocuk Hakları Sözleşmesine göre on iki yaşına adım atmış çocuğun idrak yaşında olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla on iki yaşına gelen müşterek çocuğa hangi ebeveynde kalmak istediği sorulabilir. Sorulan soruya verilen cevap ve sosyal inceleme raporuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
İdrak yaşına adım atmamış olan çocuk, mahkeme huzurunda hangi ebeveynde kalmak istediğini beyan edemeyen çocuğun sosyal inceleme raporuna değerlendirme yapılacaktır. Çocuğa şiddet uygulanması halinde ve bu nedenden dolayı mağdur olduğu konusunda güçlü hukuka uygun deliller sunulması gerekmektedir.
Sizin de yukarıda belirttiğimiz türde Çocuk Teslimine Muhalefet kapsamına giren bir hususta yaşadığınız bir ihtilaf veya destek almak istediğiniz bir husus varsa, bize iletişim kısmında bulunan numaralarımızdan veya Whatsapp iletişim hattımızdan ulaşarak danışmanlık hizmeti alabilir veya avukatlarımızla yüz yüze görüşmek için randevu oluşturabilirsiniz.
Pazartesi - Cumartesi
08.30 -18:00
Adres: Marmara Mh. 9. Sokak Astro Rezidans A Blok No:2/32 Beylikdüzü/İstanbul
Telefon: 0 (212) 999 30 23
Yıldırım & Soy Hukuk Bürosu © Copyright 2022 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir